Postmodernizm: Organik ve Plansız Büyüyen Yapılar
Kökeni Fransızca’dan gelen post-moderne kelimesine dayanan, modernizm sonrası şeklinde ifade edebileceğimiz postmodernizm akımı, aslında modernliğe ve ona dair olan her şeye karşı bir tepkiyi ifade eder.
Postmodernizm akımı,1972 yılında çıkmaya başlamıştır. Özgün bir mimarlık akışı olmayıp modern klasik devrin uluslararası üslubuna bireysel ölçekte tepki gösteren mimarların oluşturduğu bir harekettir. Robert Venturi, yaşayan dünyanın en önemli mimarlarından birisidir ve post-modernizmin kurucusu kabul edilir. 1980 li yıllarda öne sürdüğü fikirlerle mimari camiasını etkilemiştir. Onun çizgisi “modernizm” den çok uzaktır. Aksine binalardan ve şehir planlamacılığından elitizmi silmeyi amaçlar. Şehir alanlarının mümkün olduğunca az planlanması gerektiğini savunur.
Mimari, resim, müzik gibi hayatın birçok alanında şartlara göre kendini yenileyebilen belirgin sınırları olmayan bir anlayış olarak devam etmiştir. Özellikle mimaride, geleneksel formlar ve biçimlere karşı çıkılır. Yapının işlevsel oluşu değil görselliğinin ön planda olması esas alınmıştır. Belli başlı yapıların inşasında yüksek teknolojinin kullanılması görüşü benimsenmiştir. Bu yönüyle postmoderniz akımı aslında fütürizm ile de benzer özellikler taşır. Postmodern mimarlar, tuğla ve mermer gibi farklı yapı ve dokudaki malzemeleri bir arada kullanmıştır. Mimari dekorasyonda dahil olmak üzere hiç birşey planlı değildir. Kişiden kişiye değişen estetik beğeniler, kendisini farklı formlardaki mimari yapılarda belli etmiştir. Postmodern mimari yeni-eklektik mimari olarak da tanımlanmıştır; binaların cephesi göndermeler ve süslemelerle doludur ve sert süslemesiz modern üslubu karşısına alır.
Postmodernist eserler popüler kültüre, modernizme, teknolojiye aynı anda göndermede bulunabilir. Postmodern yapılarda en çok rastlanan aynalı gökdelenler, panoramik asansörler ile bakış, durulan yerden bağımsızlaştığı için özne merkezcilik ortadan kalkmış olur.
Binalarda kullanılan en soğuk iki malzeme çelik ve cam, doğayı yapıya taşır. Birbirinden bağımsız sütunlar, mermer efektleri, aynalar, gizlenmiş kirişler, dış cephesinde çevresindeki şekilleri yansıtan binalar yeni mimari kurallara dönüşmüştür. Yeni olduğu halde eski gibi gözüken binalar postmodern olarak adledilebilir.
Postmodern Mimarinin En Etkili Mimarları
- Robert Venturi
- John Burgee.
- Michael Graves
- Philip Johnson.
- Cesar Pelli
- Antoine Predock
- Peter Eisenman